Ayıplı Mal ve Sorumluluk   08 Aralık 2017

Ayıplı mal, satıcı veya sağlayıcı tarafından mal veya hizmetin vaat edilen ya da belirtilen özellikleri hiç veya kısmen taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olmasıdır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da kanun kapsamında ayıplı mal olarak kabul edilmiştir.  Yine sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montaj halinde montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur ki bu bu hal de kanun kapsamında ayıp olarak nitelendirilmiştir.

6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanun tüketiciyi satıcı ve sağlayıcı karşısında korumayı amaç edindiğinden; ayıplı mal kavramı tüketici lehine genişletilmiştir. Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlü olduğundan satış sözleşmesinde var olmayan her husustan satıcı veya hizmet sağlayıcısının sorumluluğu doğacaktır. İyiniyet ve hakkaniyet ilkesi gereğince bu sorumluluğa da bir istisna getirilerek tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde sözleşmeye aykırılık oluşmayacağı için ayıptan sorumluluk da doğmayacaktır.

Tüketicinin ayıplı mal halinde satıcıya karşı kullanabileceği kanun tarafından seçimlik hakları bulunmaktadır. bu seçimlik hakların kullanımı sınırlı olup birinin tercih edilmesi halinde kural olarak seçimlik hak tamamen tüketilmiş olur. Bunlar ise;

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
d) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme

Satıcı, tüketicinin tercih ettiği hakkını yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi halinde kanun tüketici lehine ek bir hak daha tanımıştır. İş bu halde talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Aksi hâlde tüketicinin seçimlik hakları tükenmeyecek olup diğer seçimlik haklarını kullanma hakkı doğacaktır.

Satıcının ayıplı maldan sorumluluğu zamanaşımına tabidir. Taraflar arasındaki aksi kararlaştırılmamışsa ayıplı maldan sorumluluk malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı edinilen taşınmaz için teslim tarihinden itibaren beş yıldır. İkinci el satışlarda ise satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz. İstisnai olarak ayıp satıcı tarafından ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.

Tüm bu haklar dışında tüketicinin ayıplı mal ile karşı karşıya kalması halinde hak arama hürriyeti gereğince parasal sınırlar dahilinde tüketici hakem heyeti veya mahkemeye başvuru hakkı saklıdır.